Cuma, Nisan 02, 2010

Sırça Fanus

"Tıpkı bir hortumun merkezindeki nokta gibi durgun ve bomboş, çevremdeki hayhuyun içinde yuvarlanıp gidiyordum." (s.6)

"Birinden hiçbir şey beklemeyince asla düş kırıklığına uğramaz insan." (s.62)

"Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi." (s.88)

"Belki de gerçekten evlenip çocuk doğurduktan sonra insanın beyni yıkanmış gibi oluyor ve ondan sonra özel bir totaliter devletin kölesi gibi duyuları körlenerek yaşayıp gidiyordu." (s.89)

"Dünyadaki en güzel şey gölge olmalıydı. Gölgenin milyonlarca kımıldayan şekli ve çıkmaz sokakları. Büro çekmecelerinde, dolaplarda, bavullarda hep gölge vardı. Evlerin, ağaçların, taşların altında ve insanların gözlerinin, gülümsemelerinin ardında da gölge vardı. Ve dünyanın gece tarafında kilometrelerce gölge vardı yine." (s.152)

"Nefret ettiğim bir şey varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup iyiyim demenizi beklemeleridir." (s.183)

Sylvia Plath - Sırça Fanus (The Bell Jar)

2 yorum:

Jupiter dedi ki...

Gerçekten de degerli ve zevkli bir blog çalismasi. alintilar çok seçkin ve o kitabin iyi bir rontgenini veriyor.

jessamine dedi ki...

elinize sağlık...

Tavan arası