Salı, Ekim 02, 2007

Bir Dağcının Güncesi - Nasuh Mahruki

"Her zaman ruh asaletinin kan asaletinden daha güçlü olduğunu düşündüm, çünkü özgür iradenin gücüne inanıyorum."

"Her şeyi bilmek, her şeyi görmek, her şeyi yaşamak istiyorum, bu mümkün olamayacağına göre, elden geldiğince çok şey görmeye, bilmeye, yaşamaya, tatmaya, duymaya, koklamaya çalışıyorum. Yaşamda kendime koyduğum bir erek var: Ruhumu mümkün olduğunca zenginleştirmek ve bilinç düzeyimi yükseltmek."

"Hep merak etmişimdir, nedir bu bazı insanları dayanılmaz bir şekilde kendine çeken çağrı; kimini yollara, kimini denizlere, kimini dağlara götüren bu çağrı. Neden ve nasıl bazılarını her yerden, her şeyden kopartır da, çoğu insan tarafından hissedilmez, anlaşılmaz bile. Sanırım bazı ruhlarda bu dünyaya karşı çok büyük bir açlık var. Tutku içten geliyor, eylem yalnızca onun dışavurumu."

"Bu dünyada iz bırakan insanların çoğu, uslu uslu oturmayan, akıllı uslu öğütleri dinlemeyen ve kendi kararlarını kendisi verip, kendi yolunu çizenler, gemilerini yakmaktan korkmayanlardır. Yaşam büyük ve güvenli gemilerle sakin bir gezi mi, yoksa kendi teknenizle soluk soluğa bir yolculuk mu olmalı, bunun seçimi size kalmış..."

"Dağcılık, izleyicisi olmayan bir spordur. Dağcı, biz zirveye ulaştığında kimseden tebrik almayı, övgü almayı beklemez, -önce sağ salim aşağı inmelidir. O kendi özbenliğine ispat etmiştir kendisini, onun mutluluğu, kendisinin daha iyisini yaptığını, başardığını görmektir. O, bir gün önceki kendisini aşmıştır ve bu kendine saygı duyma, takdir etme eylemi diğer bütün insanların övgülerinin ve takdirlerinin üzerindedir."

Bir Dağcının Güncesi-Nasuh Mahruki

Hiç yorum yok:

Tavan arası