Çarşamba, Aralık 29, 2010

Abanoz Kule

"Kimileyin bir altın madenine burun kıvırıyorsun, kimileyin de hiç değmeyen birine ruhunu ve bedenini veriyorsun." (s.102)

"Yeni insanları tanımak bana zor geliyor. Bir sürü düğüm çözmek zorundasın." (s.103)

"Tüm riskleri yok eden, tüm mücadeleden kaçan insan, yapay bir insan haline geliyordu." (s.119)

"Oldum olası havaalanlarından nefret ederdi; havaalanlarının gayri şahsiliğinden, sürü halinde gidiş gelişlerden, isimsiz geçitlerden, güvensizlik hissinden." (s.124)

"İnsanoğlunun en korkunç mahrumiyetinin sancısını duydu; sahiplenememenin değil, bilginin mahrumiyeti." (s.124)

"Kendi hatalarımı başkalarının erdemlerinden daha ilginç bulmuşumdur her zaman." (s.162)

John Fowles - Abanoz Kule (Ayrıntı Yayınları)

Hiç yorum yok:

Tavan arası