Perşembe, Ağustos 19, 2010

Gölgesizler


"Belki de kendine sığmazlığı vardı orada..." (s.6)

"Ola ki başka bir yerde yaşıyorduk o an, başka bir zamanda yaşıyor ve oradan burayı düşlüyorduk düşlediğimizin farkına varmadan. Derin derin iç geçiriyorduk. Belki de sonsuz bir uğraşa kaptırmıştık kendimizi orada, durup dinlenmeden bir şeylerle boğuşuyor, bağırıyor, coşuyor ve kanter içinde kalıyorduk. Burada bu yüzden donmuştuk ola ki, hareket etmeye başladığımız an orada, uzaklarda donacaktık." (s.31)

"Düşünce insanın içine düşünce, yolun yarısı tamam. Yani varılır bir yere, önceki noktada değilsindir artık ve dönemezsin." (s.50)

"Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar, tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı." (s.129)
Hasan Ali Toptaş - Gölgesizler

Hiç yorum yok:

Tavan arası