Pazartesi, Haziran 09, 2008

Böyle Buyurdu Zerdüşt III

"Özgürlük diye böğürmeyi seversiniz hepiniz en çok; oysa ben, çevresinde çokça böğürme ve duman bulunan büyük olaylara inanmayı unuttum.
İnan bana dostum cehennem gürültüsü! En büyük olaylar, en şamatalı saatlerimiz değil, en sessiz saatlerimizdir."

"İnsanlar arasında temiz kalmak isteyen, kirli suyla yıkanmayı bilmelidir."

"Hiçbir merdivenin olmasa bile, kendi başının üstüne tırmanmayı bilmelisin; başka türlü nasıl tırmanırsın yukarılara?
Çok şey öğrenmek için, kendinden uzağa bakmayı öğrenmek zorunludur."

"İnsan en yürekli hayvandır: her hayvanı bununla alt etmiştir. Cümbüş sesleriyle alt etmiştir her ağrıyı; oysa insan ağrısı en derin ağrıdır."

"Kimine göre yalnızlık, sayrı kişinin kaçışıdır; kimine göre de sayrı kişilerden kaçıştır."

"Her yerimi ağılı sinekelr soknuş, hınzırlığın nice damlalarıyla bir taş gibi oyulmuş, -öylece otururdum onların arasında-
Hele kendilerine iyiler diyenlerin, en ağılı sinekler olduklarını gördüm: onlar tam bir suçsuzluk içinde sokarlar, tam bir suçsuzluk içinde yalan söylerler."

"Gerçek, kendini sevmeyi öğrenmek, bugünlük, yarınlık bir buyruk değildir. Tersine, bütün sanatların en incesi, en kurnazı, en yükseği, en sabırlısıdır."

"Yığından olan beleş yaşamak ister.
Tat veremediğin yerde tat almak istememelisin."

"Ey kardeşlerim, dünyada çok pislik olmasında çok bilgelik vardır!"

"Kötüler ne denli zarar verirlerse versinler, iyilerin verdiği zarar en zararlı zarardır!
İyilerin aptallığında dipsiz bir kurnazlık vardır.
İyiler yalancı kıyılar, yalancı güvenlikler öğrettiler size."

"Kalabalık dediğin bir yamalı bohçadır."

"Ya istediğim gibi yaşamak ya da hiç yaşamamak: bunu isterim ben, bunu ister en kutlu kişiler de."

"Nasıl gevşedi, nasıl yorgun düştü gönlüm, benim garip gönlüm!
En durgun koya giren bir gemi gibi, -uzun yolculuklardan, güvensiz denizlerden yorgun düşmüş, karaya yaslanıyor şimdi.
İşte en durgun koya girmiş böyle yorgun bir gemi gibi dinleniyorum ben de."

"Korkuyu bilen, ama onu yenende vardır yürek; uçurumu gören, ama gururla bakanda.
Uçurumu gören, ama kartal gözleriyle bakanda, uçurumu kartal pençeleriyle kavrayanda vardır yürek."

"Gezgin kimsin sen?
Ne arıyorsun aşağılarda?"

Friedrich Nietzsche

Perşembe, Haziran 05, 2008

Böyle Buyurdu Zerdüşt II

"Ruhum aşınmış tabanlar üzerinde yürümek istemiyor artık."

"Gören kişi, insanlar arasında hayvanlar arasındaymış gibi dolaşır.
Şöyle der gören kişi: utanç, utanç, utanç, - insanın tarihi budur!"

"Dostun biri sana kötülük ederse, şöyle de: 'Bana ettiğini sana bağışlıyorum; ama kendine ettiğini, onu nasıl bağışlarım?' "

"Kişi yüreğini sıkı tutmalı: onu bir koyverdin mi, kafanı da pek çabuk kaçırırsın!"

"Kimi bir tutam hakseverliklerinden gurur duyarlar da, onun uğruna her şeye ateş püskürürler: öyle ki haksızlıklarında dünya boğulur."

"Yele karşı tükürmekten sakınasınız!"

"Gözlerinin içine baktım geçenlerde ey hayat! Dipsizliğime gömülüyordum sanki.
Ama sen beni altın bir oltayla çektin çıkardı alay edercesine güldün, sana dipsiz dediğimde.
'Bütün balıklar öyle derler, dibini göremedikleri şey dipsizdir onlarca' dedin.
Ve bir gün hayat bana sorunca: Bu bilgelik de kim? - dedim ki öfkeyle: 'Ha evet! Bilgelik!'
Ona susuzluk çekersin de, doymak bilmezsin; perdeler arasından bakar; ağlar arasından tutarsın."

"Siz ancak ruhun kıvılcımlarını bilirsiniz; fakat onun örs olduğunu ve çekicinin yavuzluğunu görmezsiniz!"

"Nerde canlı gördüysem, orada güç istemi gördüm; uşağın isteminde dahi, efendi olma istemini gördüm."

"Kör gibi yürürdüm kutlu yollarda eskiden: derken pislik attınız körün yoluna; şimdi kör eski kaldırımından tiksiniyor.
İyilikseverliğine en arsız dilencileri gönderdinzi hep; acımamın çevresine onulmaz yüzsüzleri yığdınız. Erdemimin inancını böyle yaraladınız işte.
Yara almaz, gömülmez bir şey var içimde, kayaları parçalayacak bir şey: bu benim istemimdir. Sessiz ilerler o ve değişmeden, yıllar boyu.
Evet, sen benim için bütün mezarları yıkansın; selam sana istemim benim! Ve ancak mezarların olduğu yerde olur dirilmeler."

"Ancak kendisinden dönerse, atlar gölgesinin üzerinden: evet! kendi güneşine."

"Yerle gök arasında nice şey vardır ki, bunları ancak ozanlar düşlemişlerdir!"

Friedrich Nietzsche

Çarşamba, Haziran 04, 2008

Böyle Buyurdu Zerdüşt I

"İnsan eksik, tamamlanmamış bir varlıktır, açıktır her şeye: Gerisin geri de gidebilir, sağa sola da sapabilir, yukarılara da yükselebilir. Hayat hep kendini alt edendir!"

"Doğayı, kaygılarımızdan ve korkularımızdan kaçarak doğaya sığındığımız zaman gerçekten anlamaya başlayabileceğimizi gördüm. Bana ne insandan, insanın tedirgin uğraşmalarından!"

"Hayat yaşamaya değer der sanat, o güzel ayartıcı;
hayat anlamaya değer der bilim."

"En yüce dağlar, en derin denizlerden çıkmıştır; en derin acılardan doğar, en derin sevinçler."

"Kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi."

"On kez yine barışmalısın kendinle; çünkü alt etme acıdır ve kötü uyur barışmayan."

"Bir zamanlar ruh Tanrıydı; derken insanlaştı; şimdiyse yığınlaşıyor bile."

"Dağlarda en kısa yol, doruktan doruğadır; ama uzun bacakların olmalı bunun için."

"En yüce dağları çıkan, güler bütün acıklı oyunlara ve acıklı ağırbaşlılığa."

"Ben yürümeyi öğrendim. O gün bugündür kendimi koştururunm. Ben uçmayı öğrendim. O gün bugün kımıldamak için itilmem gerekmez."

"Bu ağacı ellerimle sallamak istesem, sallayamam. Oysa bizim görmediğimiz yel, onu dilediği gibi üzer ve eğer. Bizi en çok görünmeyen eller eğer ve üzer."

"Çalışkanlığınız kaçıştır, kendinizi unutma istemidir."

"Tırmanışlarına bakın şu çevik maymunların! Birbirlerinin sırtına binerek tırmanırlar; böylece çamura ve uçuruma yuvarlanırlar."

"Çokluk çamur oturur tahtın üstünde, taht da çokluk çamurun üstünde oturur."

"Malı az olanın, köleliği az olur."

"Yalnızlığına kaç dostum! Seni büyük adamların gürültüsünden sersemlemiş, küçüklerin iğneleriyle de delik deşik olmuş görüyorum.
Seninle nasıl susulacağını pek iyi bilir orman ve kaya. O sevdiğin ağaca benze yine sen, o geniş dallıya; sessiz ve dinlercesine sarkar o, deniz üstüne.
Yalnızlığın bittiği yerde pazar yeri başlar; pazar yerinin başladığı yerdeyse, büyük oyuncuların gürültüsü ve sineklerin vızıltısı başlar.
Halk pek anlamaz büyükten, yani yaratıcılıktan. Ama büyük şeylerin bütün göstericilerinden ve oyuncularından hoşlanır.
Gösterişli şatafatlarla doludur pazar yeri, ve halk övünür büyük adamlarıyla!
Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki."

"Senin iyiliğini gizli kötülüklerle öderler."

"Hele şu adamlara bakın: gözlerinden okunuyor, dünyada kadınla yatmaktan daha iyi bir şey bildikleri pek yok.
Çamur var gönüllerinin ta dibinde; ne yazık! ruh da varsa çamurlarında!
Keşke yetkin olsaydınız, hayvan olarak hiç değilse! Fakat hayvanlara vergidir suçsuzluk."

Friedrich Nietzsche

Tavan arası